Bu Blogda Ara

19 Şubat 2014 Çarşamba

Bilge Olgaç: Açlık, İpekçe ve Kaşık Düşmanı - 12. Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali Ölümünün 20. Yılında Bilge Olgaç'ı Anıyor

"Sinema aşk gibi. Ben sinemacı olmasaydım ölmüştüm diyorum. O benim hayat kıvılcımım oldu. Ben başladığımda tek başıma idim, kadın asistanımız bile yoktu. Biraz zorlandım ama bu bende kaldı. Erkek arkadaşlarıma bunu yansıtmadım. Fakat burada bir hata yaptım. Yıllar sonra diğer kadın arkadaşlar bizim kervanımıza katılınca anladım. Ben onlara, erkeklere benzemeye çalıştım, aksamayayım aralarında diye. Oysa kadın kalıp bunu kabul ettirmek belki daha doğruydu. Ama o şartlarda bana o daha uygun geldi." [Bilge Olgaç]
15 - 23 mart 2014 tarihlerinde İstanbul'da, 5 - 6 nisan 2014 tarihlerinde Mersin'de, 12 - 13 nisan 2014 tarihlerinde Adana'da, 19 - 20 nisan 2014 tarihlerinde Muğla-Bodrum'da düzenlenen 12. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, Türkiye sinemasının en çok film yönetmiş kadın yönetmeni Bilge Olgaç'ı, ölümünün 20. yılında özel bir bölümle selamlıyor.

Cahide Sonku, Nuran Şener ve Feyturiye Esen'den sonra, Türkiye sinemasının dördüncü kadın yönetmeni olan Bilge Olgaç festivalde "Açlık", "İpekçe" ve "Kaşık Düşmanı" filmleri ve bir panelle anılıyor. Perihan Savaş ve Füsun Demirel'in konuşmacı olduğu panel 20 mart 2014 perşembe günü saat 19.30'da İstanbul Modern'de.

Bilge Olgaç

1940 yılında Kırklareli Vize'de doğDU. 1962 yılında senaryosunu yazdığı "Kısmetin En Güzeli" filminde Memduh Ün'ün asistanlığını yaparak sinemaya başladı. 1965'te, ilk filmi "Üçünüzü de Mıhlarım" dahil, dört film yaptı. 1980 öncesi, ona Adana Film Festivali'nde en iyi yönetmen ödülü de getiren Linç filmi ile yönetmen olarak adını duyurdu. Senaryosunu Yılmaz Güney'in yazdığı 1975 tarihli "Bir Gün Mutlaka" en tartışmalı filmi oldu. Sansürden, bazı sahnelerin kesilmesi koşuluyla ve Danıştay kararıyla kurtuldu. Avantür filmlerle başladığı sinema yolculuğunu toplumsal sorunlara, sınıfsal ve ekonomik koşullarla ilişkili gördüğü kadın sorunlarına eğildiği filmlerle sürdürdü. "Siyasal sinema" örneği olarak da gösterilen filmler ürettiği yıllarda sinemaya dokuz yıl ara vermek durumunda kaldı. Sinema sektörünün krizde olduğu 1975 - 1984 yılları arasında sektör erotik filmlerle ayakta kalmaya çalışırken, o erotik film çekmeyi reddederek bu yıllarda televizyona reklam filmleri çekerek geçindi. Çoğunun senaryosunu da yazdığı 37 filmi olan yönetmen, 1994 yılında kedisiyle yaşadığı evde çıkan yangında hayatını kaybetti.

Toplu Gösterim: Bilge Olgaç – Filmler 

Açlık - Senaryo: Bilge Olgaç Görüntü Yönetmeni: Ali Uğur Müzik: Yalçın Tura Yapım: Funda Film Oyuncular: Türkan Şoray, Mehmet Keskinoğlu, Mümtaz Ener, 1974, Renkli, 79', Türkçe

Bir köy ağası genç bir kadına tecavüz eder. Kadını köydeki yoksul bir erkekle evlendirir. Kadın ve adam zamanla birbirlerini severler. Bu arada büyük bir kuraklık başlar; bunu açlık izler. Ağa köydekilere yardım ederken, genç çifte buğday vermez, onları zor durumda bırakır. Adam çalışmak için büyük kente gider, kadın açlıktan ölecek haldedir. Yardım istemek için ağaya gidecek kadar çaresiz durumda kalırsa da yardım değil şiddet görecektir.

İpekçe - Senaryo: Bilge Olgaç, Osman Şahin Görüntü Yönetmeni: Aytekin Çakmakçı Müzik: Serdar Yalçın Yapım: Varlık Film  Oyuncular: Perihan Savaş, Berhan Şimşek, Gülsen Tuncer, 1987, Renkli, 92', Türkçe

Bir tırla köye getirilen, beline kadar uzanan ipeksi saçlarıyla ahalinin dikkatini çeken bir kadın... Köylüler kadını bir kulübeye yerleştirir. Kadın kulübesini süsleyen nakışçıya aşık olunca köylülerin ataerkil ahlak anlayışları ile karşı karşıya kalır.

Kaşık Düşmanı - Senaryo: Bilge Olgaç Görüntü Yönetmeni: Ümit Gülsoy Müzik: Mutlu Torun Yapım: Tek Film  Oyuncular: Perihan Savaş, Halil Ergün, Mesut Engin, 1984, Renkli, 90', Türkçe, Fransızca altyazılı

Bir köy düğünü sırasında meydana gelen tüp patlaması sonucu, çoğunluğu kadın ve çocuk olan pek çok insan ölür. Köyde, düğüne katılmayan tek bir kadın hayatta kalır. Köye, yaşanan tüp gaz felaketi üzerine film yapmak için bir Alman ekip gelir. Köyün yaşayan tek kadını, artık ruh sağlığını yitirmiş olsa da bu ekibin hilesini ilk fark eden kişi olur.

Ödüller

21. Altın Portakal Film Festivali, En İyi Senaryo Ödülü

7. Creteil Kadın Filmleri Festivali , En İyi Film Ödülü / Basın Ödülü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder