Bu Blogda Ara

11 Eylül 2014 Perşembe

Tuzlu Su: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori. 14. İstanbul Bienali

14. İstanbul Bienali, Carolyn Christov-Bakargiev tarafından bir dizi işbirliği içerisinde şekillendiriliyor. Bienalin başlığı ve kavramsal çerçevesi 10 eylül 2014'te Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde düzenlenen bir medya toplantısı ile duyuruldu.

Kavramsal Çerçeve

"Tuzlu Su : Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori. 14. İstanbul Bienali çizginin nerede çekileceğini, nerede geri çekilmek gerektiğini, nelerden faydalanılabileceğini ve neyin öne çıkarılabileceğini aramak üzere yola çıkıyor. Bienal bunu 'açık bir denizde, yüzey düzken parmak uçlarıyla, derinlere inildiğinde, katlanmış kodlama katlarını açmadan' yapıyor. Bu uluslararası sanat sergisi, elliden fazla görsel sanatçının yeni işlerinin yanı sıra, içlerinde denizbilimci ve nörobilimcilerin de bulunduğu farklı alanlardan profesyonellere yer veriyor. Boğaziçi ekseninde şehrin geneline yayılan sergi, şiirsel ve siyasi olarak dünyayı şekillendiren ve dönüştüren, görünen ve görünmeyen farklı dalga sıklığı ve biçimlerini, su akıntıları ve yoğunluklarını ele alıyor.

Sanatla ve sanat aracılığıyla yas tutuyor, hatırlıyor, kınıyor, iyileşmeye çalışıyoruz. Kendimizi formdan giderek zenginleşen yaşama yansıyan neşe ve canlılık ihtimaline adıyoruz." (Christov-Bakargiev)

Toplantıya sergiyi 'şekillendiren' Carolyn Christov-Bakargiev'in yanı sıra İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Genel Müdürü Görgün Taner ve İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer katıldı.

Bige Örer'in açış konuşmasından sonra Carolyn Christov-Bakargiev, "Tuzlu Su: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori. 14. İstanbul Bienali" başlığını açıkladı ve serginin kavramsal çerçevesi ile ilgili bilgi verdi. Medya toplantısı, William Kentridge'in Tide Table [Gelgit Çizelgesi] (2003) adlı işinin gösterimi ve Füsun Onur'un Pembe Bot (1993/ video 2014) adlı videosundan izlenilen bir bölüm ile devam etti. Ardından Nanni Balestrini'nin, 2009-2010 yıllarında yazdığı, 2012 yılında yayımlanan kısa romanı Carbonia'dan bir bölüm okundu. Metnin İtalyancasını yazarın kendisi, metnin İngilizcesini Carolyn Christov-Bakargiev, Türkçesini ise Otonom Yayıncılık'tan Münevver Çelik okudu.

14. İstanbul Bienali için Carolyn Christov-Bakargiev kavramsal çerçeveyi oluşturma sürecinde Cevdet Erek'in 'sanatsal tavsiyeleri'nden, Griselda Pollock'un 'keskin entelektüel zeka'sından, Pierre Huyghe'un 'duyarlılığı'ndan, Chus Martínez'in 'küratöryel hayal gücü'nden, Marcos Lutyens'in 'dikkati'nden, Füsun Onur'un 'sahip olduğu keskin bakış'tan, Anna Boghiguian'ın 'siyasi felsefesi'nden, Arlette Quynh-Anh Tran'ın 'gençlik dolu heyecanı'ndan, William Kentridge'in 'bilgelik yüklü tereddütleri'nden yararlanıyor. Christov-Bakargiev, süreç ilerledikçe belirecek başka nitelik ve aracılıklardan da beslenecek. Yakın zamanda başlayan işbirlikleri arasında Elvan Zabunyan'ın 'sıradışı okumaları', Emin Özsoy'un 'okyanus üzerine derin bilgisi', Aslı Çavuşoğlu'nun 'anlatıda kurduğu çeşitlilik', Emre Hüner'in 'sürekli çoğalan koleksiyonları', Merve Kılıçer'in 'samimi ilişkileri' ve Russell Storer'in 'güzellik algısı' yer alıyor.

İstanbul Bienali'nin Danışma Kurulu'nda Adriano Pedrosa, Başak Şenova, İnci Eviner, Iwona Blazwick ve Ute Meta Bauer yer alıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder